Coğrafyanın Dilinden / TARİHE İMZA ATANLAR
Sayfa Yükleniyor. Lütfen bekleyiniz...

Anasayfa
cografyanindilinden.somee.com


COĞRAFYANIN DİLİNDEN
TARİHE İMZA ATANLAR





MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Mareşal, Gazi, Devlet Adamı, Yazar, Başkomutan, Başöğretmen ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ilk cumhurbaşkanıdır.

1881 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun bir toprağı olan Selanik şehrinde Ali Rıza Efendi ve Zübeyde Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Fatma, Ömer, Ahmet, Naciye ve Makbule adlarında beş kardeşi vardır ancak ilk dördü küçük yaşta ölmüştür. Önce mahalle mektebine başlayan Mustafa, daha sonra Şemsi Efendi Mektebine geçmiştir .1893 yılında Mustafa Kemal Selanik Mülkiye Rüştiyesine girdi. Selânik Askerî Rüştiyesi'nde eğitim gören Mustafa'ya öğretmeni Mustafa Sabri Efendi, tarafından kendisine "Kemal " ikinci adını verildi. 1896 yılında Mustafa Kemal Manastır Askeri İdadisine girdi. Ardından 13 Mart 1899 yılında Mekteb-i Harbiye-i Şahane'ye (Harp Okulu) girdi.

10 Şubat 1902 yılına gelindiğinde Harp Okulundan mezun olan Mustafa Kemal, Piyade Mulazım (Teğmen) rütbesi alarak Erkan-ı Harbiye Mektebi (Harp Akademisi)'ne girdi.

11 Ocak 1905 yılında Mustafa Kemal Kurmay yüzbaşı rütbesine yükseltildi. Ardından merkezi Şam'da bulunan 5. Ordu'da göreve başladı.

1906 yılının Ekim ayında Mustafa Kemal, Binbaşı Lütfi Bey, Dr. Mahmut Bey, Lüfti Müfit (Özdeş) Bey ve askerî tabip Mustafa Cantekin ile "Vatan ve Hürriyet" adlı bir cemiyet kurdu. 25 Aralık 1906 yılına gelindiğinde Şam'daki üstün hizmetleri nedeniyle Mustafa Kemal’e II. Abdulhamid tarafından 5. Sınıf Gümüş Mecidiye Nişanı verildi.

Takvimler 20 Haziran 1907 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal, Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) rütbesine yükseldi. 13 Ekim 1907 yılında 3. Orduya kurmay olarak atandı. 29 Ekim 1907 yılında da İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu.

Takvimler 22 Haziran 1908 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal, Rumeli Doğu Bölgesi Demiryolları Müfettişliğine atandı. 23 Temmuz 1908 yılında Meşrutiyet İlan edildi. Ardından da Mustafa Kemal İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından toplumsal ve siyasal sorunları ve güvenlik problemlerini incelemek üzere bugünkü Libya'nın bir parçası olan Trablusgarp'a gönderildi.

Takvimler 13 Ocak 1909 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal, 3. Ordu'ya bağlı Selânik Redif Fırkasının Kurmay Başkanı oldu. 13 Nisan 1909 yılında da Meşrutiyet'e karşı 3. Ordu'ya bağlı Taşkışla'da konuşlanmış 2. ve 4. Avcı Taburlarının isyanıyla başlayan, diğer birliklerin katılımıyla genişleyen 31 Mart Ayaklanması'nı bastırmak üzere Selânik ve Edirne'den yola çıkarak Mirliva Mahmud Şevket Paşa komutasında 19 Nisan 1909'da İstanbul'a girecek olan Hareket Ordusu'na bağlı birinci kademe birliklerinin kurmay başkanı oldu. Daha sonra 3. Ordu Kurmaylığı, 3. Ordu Subay Talimgâhı Komutanlığı, 5. Kolordu Kurmaylığı, 38. Piyade Alayı Komutanlığı görevlerinde bulundu.

Takvimler 27 Eylül 1911 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal İstanbul'da Genelkurmay Karargâhı'nda görev aldı. Aynı yıl içinde 29 Eylül 1911 tarihinde Trablusgarp savaşı başladı. Savaş devam ederken15 Ekim 1911 yılında İtalya'nın Trablus'a saldırmasının ardından Tanin gazetesi muhabiri "Mustafa Şerif Bey" kimliğini kullanan Mustafa Kemal, Ömer Naci ile Sapancalı Hakkı ve Yakub Cemil adında iki fedai eşliğinde bir Rus gemisiyle İstanbul'dan ayrıldı. 16 Ekim 1911 yılında Mustafa Kemal Derne muharebesine katıldı. Ardından da3 Ekim 1911 yılında Mustafa Kemal, Topruk'ta muharebeye katıldı. 29 Ekim 1911 yılında Mustafa Kemal İskenderiye'den yola çıktıktan kısa bir süre sonra yaralandı ve geri dönerek iki hafta İskenderiye'de tedavi için hastanede istirahata çekilmek zorunda kaldı. Akabinde, 29 Kasım 1911 yılında Mustafa Kemal, Nuri bey ve Fuat bey ile Trablus'a gitmek üzere İskenderiye'den ayrıldılar. Ardından da 30 Kasım 1911 yılında Mustafa Kemal Binbaşılığa terfi etti. Takvimler 18 Aralık 1911 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal, Enver bey'in Harbiye Nazırlığı'na çektiği bir telgrafa göre, "kendi isteğiyle" orduya katıldı. Daha sonra 22 Aralık 1911 yılında Mustafa Kemal, Tobruk mücadelesinde İtalyanlarla savaştı.

16/17 Ocak 1912 tarihleri arasında Mustafa Kemal, Derne Muharebesi sırasında gözüne gelen bir şarapnel parçasıyla yaralandı. 6 Mart 1912 yılında Mustafa Kemal Derne komutanlığına getirildi. Ardından 11 Eylül 1912 yılında İtalyan birlikleri yeniden Derne'ye saldırdı ancak Mustafa Kemal komutasındaki birlikler tarafından durduruldu. Akabinde 8 Ekim 1912 yılında 1. Balkan savaşı başladı. Balkan savaşları devam ederken 18 Ekim 1912 yılında Trablusgarp savaşı sona erdi. Ancak 24 Ekim 1912 - 8 Ekim1913 yılları arasında başlayan 1 Balkan savaşının ardından Mustafa Kemal, dönemin Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Bey'in de izni ile Trablusgarp'tan ayrıldı. 6 Kasım 1912 yılında Gönüllü olarak katıldığı Trablusgarp Savaşı'nda gösterdiği başarıları nedeniyle 5. Mehmed tarafından 4. Sınıf Gümüş Osmaniye Nişanı verildi. Ardından 21 Kasım 1912 yılında Mustafa Kemal karargâhı Bolayır'da bulunan Bahr-i Sefit Boğazı Kuvayi Mürettebesi (Akdeniz Boğazı Bileşik Gücü) Harekât Şubesi Müdürlüğü'ne atandı.

Takvimler 8 Şubat 1913 yılını gösterdiğinde Mustafa Kemal Bolayır muharebesine katıldı. 17/18 Şubat 1913 yılları arasında İki birliğin komuta heyetleri arasında tartışma çıkmış, tartışmada 10. Kolordu komutanı Hurşit Paşa'nın tarafını tutan Mahmut Şevket Paşa, politik sebeplerle onu her iki gücün komutanlığına getirilmişti. Gelibolu açıklarında bekleyen 10. Kolordu'yu Çatalca'ya gönderme önerileri kabul edilmeyen ve Hurşit Paşa'nın komutan olduğu kendilerine bildirilen Fahri Paşa, Fethi ve Mustafa Kemal görevlerinden istifa ettiler Bunun üzerine Mahmut Şevket Paşa, Hurşit Paşa ve Enver bey'le birlikte Bolayır'a gidip komutanlar arasında uzlaşma sağladı. Akabinde Fahri Paşa görevden alındı ve Fethi bey Bolayır'dan ayrılarak İstanbul'a gitti. Mustafa Kemal ise Boğazlardan ayrı bir komutanlık hâline getirilen Bolayır kolordusunun kurmay başkanı oldu. 30 Mayıs 1913 yılında 1. Balkan savaşı sona erdi. Daha sonra 16 Haziran 1913 -tarihinde 2. Balkan savaşı başladı. Akabinde 21 Temmuz 1913 yılında Mustafa Kemal'in komutasındaki Bolayır kolordusuna bağlı tugay birliği Edirne ve Dedeağaç'a girdi. 10 Ağustos 1913 yılına gelindiğinde 2. Balkan savaşı sona erdi. 27 Ekim 1913 yılında da Mustafa Kemal Sofya askeri ataşeliğine atandı.

Takvimler 1 Mart 1914 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal Yarbaylığa terfi etti. 11 Mart 1914 yılında da Akdeniz Mürettep Kuvvetler Komutanlığı'nda gösterdiği başarıları nedeniyle Fransa'nın en yüksek dereceli sivil nişanı olan Légion d'honneur Fransız nişanı verildi. 11 Mayıs 1914 yılında Mustafa Kemal'in sosyal yaşamındaki en önemli olay Kral I. Ferdinand'ın da katıldığı bir kıyafet balosuna davet edilmesiydi. Baloya Enver bey'in özel izniyle İstanbul'daki askerî müzeden gönderilen gerçek bir Yeniçeri üniformasıyla katıldı. Takvimler 28 Temmuz 1914 tarihini gösterdiğinde 1. Dünya savaşı başladı. Savaş ilanının ardından Mustafa Kemal, Harbiye Nazırlığı'na ve Enver bey’e başvurarak ön cephede aktif göreve gelmek istemiş, ancak Enver bey askerî ataşelik görevinin daha önemli olduğunu söyleyerek reddetmiştir. Enver bey'in Kafkasya'da Ruslara karşı savaşmak üzere İstanbul'dan ayrılmasının ardından Enver bey'in vekili İsmail Hakkı imzasını taşıyan telgrafla Sofya'dan ayrılıp, Çanakkale'ye gönderilmek üzere o sırada Tekirdağ'da toplanmakta olan 19. Tümen'in komutasına atandı. Ve ardından 24 Ekim 1914 yılında Kafkas savaşı başladı.

Takvimler 20 Ocak 1915 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal 3. Kolordu emrinde Tekfurdağ'da kurulacak olan 19. Fırka Komutanlığına atandı. 1 Şubat 1915 yılında da Tekirdağ'da 19. Tümen'in kurulmasında gösterdiği başarıları nedeniyle Mustafa Kemal’e 5. Mehmed tarafından 3. Sınıf Gümüş Osmaniye nişanı verildi. Takvimler 19 Şubat 1915 tarihini gösterdiğinde Çanakkale savaşı başladı. 25 Şubat 1915 yılında Mustafa Kemal henüz tümenin istendiği gibi kurulmasına fırsat olmadan, İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'nı tehdit eder bir pozisyon alması üzerine yalnızca tümene bağlı 57. Alay ile Maydos'a (Eceabat) hareket emri aldı. Bu esnada İngiliz ve Fransız gemileri Boğaz girişindeki istihkamları bombalamış, donanma topçusuna atış düzeltmelerinde yardımcı olacak birlikleri karaya çıkartmıştı. Seddülbahir'de Bigalı Mehmet isminde bir çavuş tüfeği tutukluk yapınca İngilizlere taşla saldırmış, Mustafa Kemal de bu olayın yayımlanmasına yardımcı olarak günümüzde Türk askeri için kullanılan "Mehmetçik" adının doğmasını sağlamıştır. Akabinde 18 Mart 1915 tarihinde Çanakkale'deki en önemli deniz harekatı gerçekleşti. Ardından 23 Mart 1915 yılında Çanakkale'deki harpte gösterdiği kahramanlıkları nedeniyle Mustafa Kemal’e 1. Ferdinand tarafından 3. Sınıf Aziz Alexander nişanı verildi. 25 Nisan 1915 yılında Gelibolu Yarımadası'na İtilaf Devletleri'nin yaptığı asker çıkartmalarıyla Çanakkale Savaşı'nın kara harekâtları başladı. İtilaf Devletleri, Türklerin yoğun direnişine rağmen kuzeyden güneye doğru Gelibolu Yarımadası'nın Saros Körfezi tarafındaki Arıburnu, güney ucundaki Seddülbahir ve Anadolu yakasında Kumkale yakınlarında karaya asker çıkardılar. 3. Kolordu komutanı Mehmet Esat Paşa'nın emrinde savaşan Kaymakam (Yarbay) Mustafa Kemal'in 19. Tümeni bu esnada Arıburnu'na 8 km mesafede, yarımadanın Boğaz'a bakan kısmında yer alan Eceabat'ta yedek olarak bekletiliyordu. Seddülbahir'den Arıburnu'na kadarki İtilaf öncü güçleriyle Albay Halil Sami komutasındaki 9. Tümen karşılaşmıştı. Halil Sami, Mustafa Kemal'den Arıburnu'nun doğusundaki tepeleri elde tutmak için acilen bir tabur istedi. Von Sanders ve Esad Paşa'yla iletişime geçemeyen Mustafa Kemal ise inisiyatif alarak süvariler, tümenin topçu dağ taburu ve sıhhiyecilerden oluşan 57. Alay'ı sevk etti. 30 Nisan 1915 yılında 19. Tümen Komutanlığı görevindeki üstün başarıları nedeniyle Mustafa Kemal’e 5. Mehmed tarafından Gümüş İmtiyaz madalyası verildi. 29/30 Mayıs 1915 yılları arasında Mustafa Kemal, Conk Bayırı'ndan Sazlıdere sel yatağına büyük çaplı bir taaruz düzenledi. 1 Haziran 1915 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal Albay rütbesine terfi etti. 6 Ağustos 1915 yılında Gelibolu cephesinin ikinci aşaması, İngiliz, Anzak ve Hint birliklerinin Mustafa Kemal'in savunduğu Arıburnu'nun kuzeyindeki Suvla Koyu'na gece yaptıkları çıkartma ile başladı. Çıkartma, Arıburnu'ndan kuzeye doğru bir saldırı ve ilerleme ile desteklendi ve Anafartalar Cephesi açıldı. Conk Bayırı tekrar tehdit edilince, Mustafa Kemal çocukluk arkadaşı Nuri Bey’i 24. Alay'ın başında Conk Bayırı bölgesine savunmaya gönderdi. 9 Ağustos 1915 yılında Mustafa Kemal'i Suvla Koyu'nun kuzeyindeki Kireçtepe'den, güneydeki Conk Bayırı'na kadar bölgede yer alan altı tümenin komutasına getirildi. Komutasındaki birlikler "Anafartalar Ordu Grubu" olarak yeniden adlandırıldı. 9/10 Ağustos 1915 tarihleri arasında Anafartalar ordu grubu komutanı Mustafa Kemal, Anafartalar zaferini kazandı. Anafartalar da çarpışma sırasında bir şarapnel parçası göğsündeki saate isabet etmiş, parçalanan saat yaralanmasını önlemişti. 17 Ağustos 1915 yılında Mustafa Kemal Kireçtepe'de zafer kazandı. 21/ 22 Ağustos 1915 tarihleri arasında Mustafa Kemal, 2. Anafartalar zaferini kazandı. Miralay Mustafa Kemal, Ruşen Eşref Bey başta olmak üzere İstanbul basını tarafından "Anafartalar Kahramanı" olarak kamuoyuna tanıtıldı. 1 Eylül 1915 yılına gelindiğinde Çanakkale Savaşında gösterdiği üstün başarılar nedeniyle Mustafa Kemal’e 5. Mehmed tarafından Gümüş Liyakat madalyası verildi. 28 Aralık 1915 yılında da Çanakkale Savaşında gösterdiği üstün başarılar nedeniyle 2. Wilhelm tarafından Demir Haç madalyası verildi.

Takvimler 9 Ocak 1916 tarihini gösterdiğinde Çanakkale savaşı sona ermişti. 14 Ocak 1916 yılında Mustafa Kemal, Gelibolu'dan Edirne'ye sevk edilmiş olan 16. Kolordu komutanlığına atandı. Edirne'de bulunduğu 2 ay kadar süre boyunca 16. Kolordu'nun ikmali, toparlanması ve eğitimi ile ilgilendi. 17 Ocak 1916 yılında da Anafartalar Grup Komutanlığı görevindeki olağanüstü başarıları nedeniyle Mustafa Kemal’e 5. Mehmed tarafından Altın Liyakat madalyası verildi. 1 Şubat 1916 yılında da Kafkasya cephesinde gösterdiği üstün başarıları nedeniyle 5. Mehmed tarafından 2. Sınıf Gümüş Osmaniye nişanı verildi. 11 Mart 1916 yılında Mustafa Kemal 3. Orduyu desteklemesi için emrindeki 16. Kolordu ile birlikte Diyarbakır'a gönderildi. 1 Nisan 1916 yılında da Mustafa Kemal Mirlivalığa (tuğgeneral) terfi etti ve "Paşa" ünvanı aldı. 27 Temmuz 1916 yılında da I. Dünya Savaşı'ndaki üstün başarılarından dolayı Mustafa Kemal’e Avusturya - Macaristan imparatorluğu tarafından Mine Askeri Liyakat madalyası ve 3. Sınıf Askeri Liyakat madalyası verildi. 6 Ağustos 1916 yılında Mustafa Kemal'in komutasındaki 16. Tümen'i Muş ve Bitlis'i Ruslardan kurtararak Osmanlı birliklerine stratejik bir üstünlük sağladı. Kafkas Cephesindeki bu başarısından dolayı altın kılıçlı imtiyaz madalyası verildi. 8 Ağustos 1916 yılında Mus ve Bitlis düşman işgalinden kurtarıldı. 25 Kasım 1916 yılında da Erken gelen 1916 kışı, bölgede daha fazla çatışma olmasını önledi. 2. Ordu komutanı Ahmet İzzet Paşa izin alıp İstanbul'a döndüğünde Mustafa Kemal komutan vekili olarak ordunun başına geçti. 12 Aralık 1916 yılında 16. Kolordu Komutanlığı görevindeki olağanüstü başarıları nedeniyle Mustafa Kemal’e 5. Mehmed tarafından ortası altın olan 2. Sınıf Mecidiye nişanı verildi.

Takvimler 18 Şubat 1917 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal, Hicaz Seferi'ne katılan birliklerin komutanlığına atandı. 26 Şubat 1917 yılında da Enver bey'in başkanlık edeceği toplantılara katılmak üzere Şam'a gitti. Görüşmelerin ardından planlarda değişiklik yapıldı; Fahrettin Paşa'nın birliklerinin Filistin Cephesi'ne kaydırılması ve Mustafa Kemal'in 2. Ordu'nun komutasına asaleten atanmasına karar verildi. Bu karar sadrazam Talat Paşa tarafından veto edildi. 07 Mart 1917 yılında Mustafa Kemal karargâhı Diyarbakır'da bulunan 2. Ordu Komutan Vekilliğine atandıktan sonra Hicaz Kuvve-i Seferiyesi Komutanlığına getirilmek istendi. Ancak bu istekte kabul etmedi. 5 Temmuz 1917 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal Yıldırım Ordular Grubu emrindeki 7. Ordu komutanlığına atandı. 15 Aralık 1917 yılında ve 5 Ocak 1918 yılını takip eden tarihte Mustafa Kemal, Veliaht Vahdettin Efendi'nin maiyetinde Almanya'ya giderek Berlin'de Kayzer II. Wilhelm, Hindenburg, Ludendorff ve Genel Karargâh ile savaşın stratejik durumuna dair görüşmelerde yer aldı, Alsas bölgesini ve cepheyi ziyaret ederek subaylarla görüştü. Ziyaret dönüşünde sol böbreğinin iltihap kapması üzerine uzun süre hasta olarak hastanede tedavi gördü. Tedavisi esnasında Almanca ve Fransızca dersleri aldı. 9 Eylül 1917 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal’e I. Dünya Savaşı'ndaki üstün başarılarından dolayı Alman imparatorluğu tarafından 1. Ve 2. Demir Haç madalyası ve Avusturya - Macaristan imparatorluğu tarafından 2. Sınıf Askeri Liyakat madalyası verildi. Akabinde de 23 Eylül 1917 yılında Kafkasya Cephesi'ndeki üstün başarıları nedeniyle 5. Mehmed tarafından Altın İmtiyaz madalyası verildi. 16 Aralık 1917 yılında da I. Dünya Savaşı'ndaki üstün başarıları nedeniyle 5. Mehmed tarafından ortası altın 1. Sınıf Mecidiye nişanı verildi.

Takvimler 19 Şubat 1918 tarihini gösterdiğinde Mustafa Kemal’e I. Dünya Savaşı'ndaki üstün başarıları nedeniyle 2. Wilhelm tarafından 1. Sınıf Prusya Taç nişanı ve 11 Mayıs 1918 yılında da 1. Dünya savaşında gösterdiği başarılarla beraber gazi olması nedeniyle 6. Mehmed tarafından Gümüş Harp madalyası verildi. 7 Ağustos 1918 yılında Mustafa Kemal 7. Ordu Komutanı olarak Filistin Cephesi'ne atandı. 19 Eylül 1918 yılına gelindiğinde General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetleri, General Sanders komutasındaki Yıldırım Ordular Grubu'na saldırıya geçerek Megiddo Muharebesi'ni başlattılar. Muharebe sonucunda Yıldırım Ordular Grubu'nu oluşturan 8. Ordu tamamen, 4. Ordu ise büyük ölçüde imha oldu. Sadece Mustafa Kemal Paşa komutasındaki 7. Ordu Şam ve Halep'ten kuzeye çekilerek, Kilis güneyindeki Müslimiye'de savunma hattı oluşturmuştu. Akabinde 20 Eylül 1918 yılında Mustafa Kemal'e "Fahri Yaver Hazreti Şehriyari "(Padişahın Onursal Yaveri) unvanı verildi. 30 Ekim 1918 tarihine gelindiğinde Mondros Mütarekesi imzalandı ve ertesi gün öğle vaktinde yürürlüğe girdi. Mondros Mütarekenamesi 19. maddesi gereğince, Yıldırım Ordular Grubu kumandanı olan Otto Liman von Sanders Paşa'nın görevden alınması üzerine Mustafa Kemal Paşa bu göreve getirildi. Ardından 31 Ekim 1918 yılında Mustafa Kemal Yıldırım Orduları komutanı oldu. 1 Kasım 1918 yılında İttihat ve Terakki Fırkası'nın son kongresi İstanbul'da toplandı. 8 Kasım 1918 tarihinde İngiliz birlikleri Musul'u işgal etti. 9 Kasım 1918 yılında İngiliz ordusu birliklerinin İskenderun'u ve Çanakkale Boğazı'nın iki yakasını da işgal etti. 10 Kasım 1918 yılında Mustafa Kemal Yıldırım Kıt'alarının komutasını 2. Ordu Komutanı Nihat Paşa'ya bırakarak Adana'dan İstanbul'a hareket etti. Geri çağrılmasından sonra bölgedeki düzenli Osmanlı orduları mümkün olan tüm malzemeleriyle beraber Toroslar'ın kuzeyine çekildi, 2. Ordu dışında tüm birlikler dağıtıldı. 12 Kasım 1918 yılında İngiltere, Fransa ve Yunanistan savaş gemilerinden oluşan bir filonun İstanbul önünde demirledi ve karaya ilave birlikleri çıktı. Aynı gün de Fransız birlikleri İskenderun'u işgal etti. 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul fiilen işgal edildi. Ancak Aynı gün Mustafa Kemal Adana'dan yola çıkarak İstanbul'a geldi. 14 Kasım 1918 yılında da Fransız ve Yunan ordusu birliklerinin Meriç nehrinin doğusuna geçerek Uzunköprü'yü ve Trakya demiryolu hattının Çatalca Hadımköy'e kadar uzanan bölümünü işgal etti. Ardından 15 Kasım 1918 tarihinde Fransız birlikleri Belen'i işgal etti. Bu esnada Osmanlı birlikleri Bakü'den çekilirken, 18 Kasım 1918 yılında da Osmanlı birlikleri Tebriz'den çekildi. 1 / 2 Aralık 1918 tarihleri arasında Yapılacak barış anlaşmasında Osmanlı Devleti, Türk halkının haklarını savunmak üzere ilk müdâfaa-i hukuk cemiyetlerini İzmir, Doğu Trakya ve Doğu Anadolu'da kuruldu. Akabinde 6 Aralık 1918 yılında ingiliz ordusu Kilis'i işgal etti. Ardından 7 Aralık 1918 yılında Fransız ordusu Antakya'yı, 11 Aralık 1918 yılında Fransız ordusu birlikleri ile beraber hareket eden Ermeniler Dörtyol'u, 17 Aralık 1918 yılında Fransız ordusu Mersin'i, 19 Aralık 1918 yılında da Fransız ordusu birliklerinin Tarsus'u işgal etti. Dörtyol'da ise işgale karşı ilk silahlı direnişin gerçekleşmesi ile Güney Cephesi'nde çatışmalar başladı. Ardından da 20 Aralık 1918 yılında Fransız birlikleri Adana'yı işgal etti. 21 Aralık 1918 yılına gelindiğinde Adana'da Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti"nin kuruldu. Ardından 23 Aralık 1918 yılında Fransız birlikleri Osmaniye ve Islahiye'yi, Britanya birlikleri de Batum'u, 27 Aralık 1918 yılında da Fransız işgal bölgesi olan Pozantı ve Gülek Boğazı'na kadar genişletilerek Fransızların Çukurova'nın tamamı üzerinde işgali tamamlanmış oldu.

Takvimler 3 Ocak 1919 tarihini gösterdiğinde İngiliz ordusu birlikleri Cerablus'u işgal etti. 15 Ocak 1919 yılında da İngiliz birlikleri Antep'i işgal etti. Aynı gün İstanbul'da bulunan ingiliz birlikleri de Haydarpaşa Garı'nı işgal ederek bu garda hakimiyet kurdu. 22 Ocak 1919 yılında İngilizler Eskişehir ve Konya tren garlarını işgal ederek bu garlarda hakimiyet kurarken öte yandan Osmanlı birlikleri de Batum'dan çekildi. 1 Şubat 1919 yılında İngilizler Aydın ve Turgutlı tren garlarını işgal ederek bu garlarda hakimiyet kurdu. Akabinde 22 Şubat 1919 yılınfa ingiliz ordusu Maraş'ı işgal etti. 27 Şubat 1919 yılında İngiliz birlikleri Birecik'i işgal etti. 8 Mart 1919 yılında Fransız donanması iki gambotunun Zonguldak ve Karadeniz Ereğlisi'ne asker çıkararak işgali gerçekleştirirken, 9 Mart 1919 yılında İngiliz birlikleri de Samsun'u işgal etti. Ardından 15 Mart 1918 yılında İngiliz birliklerinden bir müfreze ilerleyerek Merzifon'u işgal etti. 16 Mart 1919 yılında İngiliz birlikleri Tel Abyad ve Akçakale'yi işgal etti. Daha sonra 24 Mart 1919 yılında İngiliz birlikleri Urfa'yı işgal etti. 28 Mart 1919 yılında İtalyan birlikleri Antalya'yı işgal etti. 13 Nisan 1919 yılında ingiliz birlikleri Kars'ı işgal etti. 16 Nisan 1919 yılında Fransız birlikleri Afyankarahisar tren garını işgal ederek garda hakimiyet kurdu. 26 Nisan 1919 yılında İtalyan hakimiyetinde olan Konya tren garı İtalyan birliklerin işgaliyle beraber garın hakimiyeti İtalyanlara geçti. 30 Nisan 1919 yılına gelindiğinde Kars'ı işgal eden İngilizler hakimiyet kurduğu bölgedeki yönetimi Ermenilere devretti. 4 Mayıs 1919 yılında İtalyan birlikleri Kuşadası'nı işgal etti. 11 Mayıs 1919 yılında İtalyan birlikleri Bodrum, Fethiye ve Marmaris'i işgal etti.14 Mayıs 1919 yılında İtalyan birlikleri Akşehir'i işgal etti. 15 Mayıs 1919 yılına gelindiğinde Yunan birlikleri İzmir'e çıkmış, İzmir'in işgali başlamıştı. İşgale karşı savunmada Hasan Tahsin'in ilk kurşunu. Albay Fethi Bey'in "Zito Venizelos" diye bağırmayı reddettiği için süngülenmesi. Sarıkışla'daki silahsız Türk askerlerinin katledilmesi. Aynı gün içinde yaşanan olaylarla ilgili farklı bilgilere göre 300-400 Türk sivil öldürülmüş, yaralanış, taciz veya tecavüze uğramıştır. 16 Mayıs 1919 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal Paşa'nın 9. Ordu müfettişi olarak Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan Samsun'a hareket etti. 17 Mayıs 1919 yılında da İtalyan birlikleri işgallerine devam ederek Güllük ve Söke'yi işgal etti. Takvimler 19 Mayıs 1919 yılını gösterdiğinde Mustafa Kemal Kurmay Albay Refet Bey, Kurmay Albay Kâzım Bey, Kurmay Albay Mehmet Arif Bey, Dr. Albay İbrahim Bey, Kurmay Binbaşı Hüsrev Bey, Dr. Binbaşı Refik Bey, Binbaşı Kemal Bey, Yüzbaşı Cevat Abbas Bey ve Yüzbaşı Ali Şevket Bey ile beraber Samsun'a çıktı. Akabinde de Kurtuluş savaşı başladı. Kurtuluş savaşı ve bölgesel olarak düşmana karşı savunmalar devam ederken, 21 Mayıs 1919 yılında Fransız hakimiyeti altındaki Afyonkarahisar tren garı İtalyanların hakimiyetine geçti. Aynı gün içinde de Yunan birlikleri Menemen ve Torbalı'yı işgal etti. 22 Mayıs 1919 yılında da Yunan birlikleri Selçuk ve Bayındır'ı işgal etti. 23 Mayıs 1919 yılında ise Sultanahmet meydanında Halide Edib'in katılımıyla ilk büyük miting düzenlendi. Aynı gün Yunan birlikleri Foça'yı işgali işgallerine devam eden yunan birlikleri 25 Mayıs 1919 yılında Manisa'yı, 26 Mays 1919 yılında Germencik'i, 27 Mayıs 1919 yılında Aydın ve İncirliova'yı işgal etti. İşgalin ardından Aydın'da Yunanlılara karşı savunma başladı. 28 Mayıs 1919 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal Havza genelgesini yayınladı. Bu genelge ile ulusal bilinç uyandırılarak halkın işgallere karşı tepki göstermesi sağlanmış, aynı zamanda dağınık halde bulunan askerî birliklerin Mustafa Kemal Paşa'nın emrine girmesi ve askerî birliklerin terhisinin önlenmesiyle Türk Milletinin kaderi yeniden yazılmıştır. Bu esna da işgaller de devam etmiştir. 29 Mayıs 1919 yılında Yunan birlikleri Turgutlu'yu, 30 Mayıs 1919 yılında Tire'yi, 1 Haziran 1919 yılında da Ödemiş'i işgal ederken, 2 Haziran 1919 yılında İtalyan birlikleri Milas'ı işgal etti. Anadolu topraklarında bir yandan kurtuluş mücadelesi verilirken, diğer yandan düşman birlikleri işgallerine devam ediyordu. 3 Haziran 1919 yılında Yunan birlikleri Nazilli'yi işgal etti. 5 Haziran 1919 yılında İtalyan birlikleri Yatağan ve Çine'yi işgal etti.12 Haziran 1919 yılında Yunan birlikleri Bergama'yı, 13 Haziran 1919 yılında da Dikili'yi işgal etti. 14 Haziran 1919 yılında Türk birlikleri bergama'yı kuşatarak yunanlılara karşı Bergama savunması gerçekleştirdi. Yapılan bu savunma sonucunda yunan birlikleri bergama'dan çekildi. 20 Haziran 1919 yılında da Isparta'da İtalyanlara karşı büyük bir miting düzenlendi. İşgale gelen İtalyan birlikleri amaçlarına ulaşamadan geri çekildi. 21 Haziran 1919 yılına gelindiğinde ise Mustafa Kemal ve kurmaylarının aldığı kararla Amasya'da kongre yapıldı. Akabinde de 22 Haziran 1919 yılında Mustafa Kemal Amasya genelgesini yayınladı. Mustafa Kemal kendisinin hazırladığı Amasya genelgesini, 9. Ordu Müfettişi sıfatı ile imzalamıştır. 28 Haziran 1919 yılında Yunan işgaline direnişin örgütlenmesi amacıyla Balıkesir’de Kongre düzenlenmiştir. Kongreye Karesi mebusu Mehmet Vehbi bey başkanlık etmiştir. Bu kongre ile Millî Ordu'nun hazırlanması için Mustafa Kemal Paşa'ya, her saniyesi altın değerinde on üç ay kazandırmıştır. Ancak aynı gün de İtalyan birlikleri Burdur'u işgal etti. 30 Haziran 1919 yılında da Yunan birlikleri Burhaniye ve Saruhanlı'yı işgal etti. 23 Temmuz 1919 yılında Mustafa Kemal ve kurmaylarının aldığı kararla Erzurum'da kongre yapıldı. Kongrenin yapıldığı gün İtalyan birlikleri Muğla'yı işgal etti. 26 Temmuz 1919 yılında 2. kez Balıkesir kongresi yapıldı. kongreye, sonradan katılan Balıkesir eski Mutasarrıfı Hüseyin bey başkanlık etmiştir. 7 Ağustos 1919 yılında Erzurum Kongresinde çoğunluğu işgal altındaki 5 doğu bölgesinden Trabzon, Erzurum, Sivas, Bitlis ve Van'dan gelen 62 delege katılmıştır. Kongreyi geçici başkan olarak Erzurum delegelerinden Hoca Raif Efendi açmış, yoklamanın ardından yapılan oylamada Mustafa Kemal Paşa kongre başkanlığına getirilmiştir. Bu bildiride millî sınırlar içinde vatanın bölünmez bir bütün olduğu, vatanı korumayı ve bağımsızlığı sağlamayı İstanbul hükûmeti sağlayamazsa, geçici bir hükûmet kurulacağı, Hristiyan azınlıklara siyasi hakimiyet ve sosyal dengeyi bozacak ayrıcalık verilemeyeceği, manda ve himayenin kabul edilemeyeceği kararlaştırılmıştır. 16 Ağustos 1919 yılında Batı Anadolu'nun tamamında direnişin örgütlenmesi amacıyla Alaşehir’de bir kongre düzenlenmiş ve bu Kongre çalışmalarını tamamladı ve direniş için örgütlenme sağlandı. 4 Eylül 1919 yılında Mustafa Kemal ve kurmaylarıyla aldıkları karar üzerine Sivas'ta kongre başladı. 11 Eylül 1919 - Sivas kongresi yapıldı. Kongreye Mustafa Kemal dahil olmak üzere toplam otuz sekiz delege katıldı, ancak Ege'deki direniş örgütleri Sivas'a delege göndermediler. Mustafa Kemal itirazlara rağmen kongrenin ilk gününde başkan seçildi. Beyannamede Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığı gün işgale uğramamış vatan topraklarının bir bütün olduğu ve birbirinden ayrılamayacağı vurgulanmış, Kuvâ-yi Milliye'nin tek kuvvet olarak tanınması ve millî iradenin egemen kılınmasının esas olduğu belirtilmiştir. Millî iradeyi temsil etmek üzere Osmanlı Mebuslar Meclisinin derhal toplanması ve hükûmet kararlarının meclisin denetimine sunulması istenmiştir. Sivas Kongresi'nde bütün millî cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleştirilmiştir. 22 Ekim 1919 yılında Mustafa Kemal Paşa, Rauf bey ve Bekir Sami Bey'in Amasya'ya gelen Osmanlı hükûmeti Bahriye Nazırı Hulusi Salih Paşa ile görüşmeleri sonucunda Amasya Protokolü imzalandı. 29 Ekim 1919 yılında İngiliz işgali altındaki maraş, bu sefer Fransız birlikleri tarafından işgal edildi. 31 Ekim 1919 yılında da Maraş'ta düşman işgaline ilk direniş başladı. Direnişi başlatan Fransızlara ilk kurşunu sıkan Sütçü İmam'dır. 27 Aralık 1919 yılında Mustafa Kemal Ankara'ya geldi. Ankara'da yapılan Meclis-i Mebûsan seçimlerinde Erzurum'dan mebus seçildi.

Takvimler 28 Ocak 1920 tarihini gösterdiğinde Osmanlı Meclis-i Mebûsanı, temel hatlarıyla Amasya, Erzurum ve Sivas'ta Mustafa Kemal önderliğinde belirlenen Mîsâk-ı Millî kararlarını kabul etti. Ardından 17 Şubat 1920 yılında Misak-i Milli kararları kamuoyuna açıklandı. Bu bildiride ilk kez "Türkiye" sözcüğü kullanıldı. 7 Mart 1920 - Kuvâ-yi Milliye güçlerinin savunması sonucunda Fransız birlikleri Kadirli'den çekildi. Ancak 16 Mart 1920 yılında ise İstanbul resmen işgal edildi. 18 Mart 1920 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal'in de katılımıyla İstanbul'daki son meclis toplantısı yapıldı ve meclisin süresiz tatil edilmesine karar verildi. 6 Nisan 1920 yılında ise Mustafa Kemal Ankara'da örgütlenmesini ilerletmiş, direniş hareketini anlatma amacıyla Anadolu Ajansı'nı kurdu. 10 Nisan 1920 yılında Şeyhülislam Dürrizade Abdullah'ın Kuvvayı Milliye güçlerini bir fetva ile Kâfir ilan etmesi ve liderlerini ölüme mahkûm etti ancakk Ankara müftüsü Rifat Bey ve 153 müftünün de imzaladığı Ankara fetvasıyla Şeyhülislam'a karşılık verip, Kurtuluş Savaşı'nı caiz kıldı. 13 Nisan 1920 yılında Büyük Millet Meclisi seçimlerine ve Ankara'da hükûmet kurulmasına karşı Düzce'de Damat Ferit Paşa hükûmeti destekli Hilafet Ordusu adı verilmiş bir hareket olayı patlak verdi. Akabinde 18 Nisan 1920 yılında Hilafet Ordusu adındaki hareketin eylemleri Bolu'ya, 20 Nisan 1920 yılında da Gerede'ye yayıldı. Takvimler 23 Nisan 1920 yılını gösterdiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı. Ülkenin her yanından milliyetçi örgütler Ankara'ya temsilciler göndermiş, İstanbul meclisinden gelenler de meclise katılmıştı. Meclis açılışında Mustafa Kemal, 1918'deki mütarekeden beri olanları açıklayan uzun bir konuşma yaptı. İlk meclis olağanüstü şartlarda çalışmalarına başladı. 24 Nisan 1920 yılında TBMM faaliyetlerine başladı. Yapılan ilk yoklamada 120 delege hazır bulunmuştu. Mustafa Kemal 120 oyun 110'unu alarak Ankara mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçildi. Bu arada Hilafet yanlıları da eylemlerine devam ederek 25 Nisan 1920 yılında Hilafet Ordusu hareketi eylemleri Safranbolu'ya da yayıldı. Aynı gün Türk birliklerinin savunması sonucunda Fransız birlikleri Pozantı'dan çekildi. 29 Nisan 1920 yılında TBMM tarafından Hıyanet-i Vataniye Kanununun çıkarıldı. Ardından 30 Nisan 1920 yılında Hilafet Ordusu hareketinin eylemleri Çerkeş'e yayıldı. Anadolu’da mücadele ve savunmalar devam ederken 2 Mayıs 1920 yılında Ankara'da Sıhhat ve İctimai muavenet Vekaleti yani günümüzdeki sağlık bakanlığı kuruldu. 3/4 Mayıs 1920 tarihleri arasında yapılan seçiminde Mustafa Kemal başkanlığında çalışacak on vekil belirlendi. Bu noktada Ankara Hükûmeti'nin ilk amacı, Damad Ferid'in körüklediği Kuvâ-yi İnzibâtiye'ye karşı iç mücadeleyi kazanmaktı. Mustafa Kemal'in yönlendirmesiyle Çerkez Ethem'in Kuvâ-yi Seyyâre'si Anzavur Ahmet'a karşı zafer kazandı. 16 Mayıs 1920 yılında Ankara hükümeti bütün milislerin düzenli orduya katılmasını ve giderlerin savunma bütçesinden karşılanmasını öngören bir yasa çıkartmıştı ancak Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe bağımsız davranmayı yeğlemiş, bu esnada da orduda firarlar artmıştı. Bu arada 2 Haziran 1920 yılında Türk birliklerinin savunması sonucunda Fransız birlikleri Kozan'dan, 8 Haziran 1920 yılında Karadeniz Ereğlisi'nden çekildi. Ancak 18 Haziran 1920 yılında Fransız birlikleri Zonguldak üzerinde yoğunlaşarak şehrin tamamını resmen işgal ettiler. Ardından da 22 Haziran 1920 yılında Yunan birlikleri Akhisar'ı işgal etti. 23 Haziran 1920 yılına gelindiğinde Yunan ordusu Batı Anadolu'dan güney Marmara Bölgesi ve Büyük Menderes Nehri'ne kadar uzanan bir hatta geniş çaplı bir taarruza geçti. Ardından 24 Haziran 1920 yılında Yunan birlikleri Salihli, Soma ve Kırkağaç'ı işgal etti. 25 Haziran 1920 yılına gelindiğinde Türk ordusu Hilafet Ordusu hareketinin eylem ve isyanını bastırdı. Ancak Yunan birlikleri Alaşehir'i işgal etti. Yunan birlikleri işgallerine hız verdi ve 28 Haziran 1920 yılında Kula'yı, 30 Haziran 1920 yılında Balıkesir'ı, 1 Temmuz 1920 yılında Edremit'i, 2 Temmuz 1920 yılında Bandırma ve Biga'yı, 5 Temmuz 1920 yılında Buldan'ı, 8 Temmuz 1920 yılında Bursa'yı, 11 Temmuz 1920 yılında İznik'i işgal ederken, Türk ordusunun savunması sonucunda Fransız birlikleri Birecik'ten çekildi. Ancak 20 Temmuz 1920 yılında Yunan birliklerinin işgali Trakya'ya da yayılarak Tekirdağ, Marmaraereğlisi ve Çorlu'nun da işgali gerçekleşti. Ardından 4 Ağustos 1920 yılında Yunan birlikleri Gelibolu'yu işgal etti. 10 Ağustos 1920 yılına gelindiğinde Fransa'nın Sevr kentinde Anadolu topraklarını bölmek ve itilaf devletlerinin aralarında paylaşma amacıyla yapılan Sevr kongresi yapıldı. Kongreye Sadrazam Damat Ferit Paşa, Maarif Nazırı Bağdatlı Mehmed Hâdî Paşa, büyükelçi Reşat Halis ve Şura-yı Devlet reisi Rıza Tevfik katıldı.19 Ağustos 1920 yılında da İstanbul hükûmeti ile İtilaf Devletleri arasında Sevr Antlaşması imzalandı. Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Osmanlı meclisi tarafından onaylanması gerekiyordu. İstifa eden Damad Ferid'in yerine geçen Tevfik Paşa, Mustafa Kemal ile temasa geçmeye çalışmış ancak 19 Ağustos'ta yapılan meclis toplantısında Sevr'in kabul edilmesini öngören saltanat üyeleri ile imzalayan üç yetkili vatan haini ilan edildi. Sevr’in yankıları sürerken 28 Ağustos 1920 yılında Yunan birlikleri Uşak ve Afyonkarahisar'ı işgal etti. Akabinde 11 Eylül 1920 yılında TBMM tarafından kabul edilen yasa çerçevesinde istiklal mahkemeleri kuruldu. 29 Eylül 1920 yılında Bolşeviklerin tehlikeli bir müttefik olduğunu düşünen Mustafa Kemal, hem iç hem de dış siyasette dikkatli bir denge politikası gözetti. Yapılan uzun görüşmelerin ardından Rusların Doğu Anadolu'da toprak talepleri net şekilde reddedildi. Bolşeviklerin Sarıkamış'ı Türklere bırakabilecekleri imasından faydalanan Mustafa Kemal, Kâzım Karabekir'e Kars'ın batısını yeniden ele geçirme izni verdi ve yapılan harekatla Sarıkamış alındı. Anadolu’da savunma ve kurtuluş mücadeleri devam ederken 7 Ekim 1920 yılında Resmi Gazete kuruldu. Resmi Gazetenin amacı; TBMM, cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri tarafından çıkarılan kanun, kararname, yönetmelik, genelge ve sair mevzuatı yayımlamaktır. 24 Ekim 1920 yılında işgallere karşı Gediz muharebeleri başladı. Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı" olan Mirliva Ali Fuat Paşa ile Kuva-yi Seyyare Komutanı Çerkes Ethem'in Yunan işgaline karşı 1920 yılının Ekim ayı sonunda yaptıkları harekâttı. Taarruz planını Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa kabul etmese de, TBMM kuvvetleri zayiatlar verdikten sonra Gediz'i geri alarak, İzmir'in İşgalinden sonra ilk defa Yunanların işgal ettikleri bir bölgeden geri çekilmelerini sağlanmıştır. 12 Kasım 1920 yılında Gediz muharebesi sona erdi. Muharebe sonucunda Kuvâ-yi Milliye Komutanlığı lağvedildi ve Umum Kuvâ-yi Milliye Komutanı olan Ali Fuat Paşa Moskova Büyükelçiliğine tayin edildi. Yerine kurulan iki komutanlıktan "Batı Cephesi Komutanlığı"na Albay İsmet Bey, "Güney Cephesi Komutanlığı"na ise Refet Paşa tayin edildiler. Türk birlikleri Gediz'e girdi. 3 Aralık 1920 yılına gelindiğinde Gümrü Antlaşması imzalandı. Antlaşmaya göre Ermenistan sınırı nihai hâlini aldı. Doğu sınırının güvene alınmasının ardından kuvvetler güneye kaydırıldı. Kilikya ve Kuzey Mezopotamya'daki çeteler düzenli orduda silah altına alınarak Mustafa Kemal'in komutasında göreve dahil oldular.

Takvimler 6 Ocak 1921 tarihini gösterdiğinde 1. İnönü muharebesi başladı. Uşak ve Bursa bölgesinde hazırlıklarını sürdüren Yunan birlikleri, Türk-Batı Cephesi birliklerinin meşgul olmasından da faydalanarak, İnönü-Eskişehir istikametinde taarruza başladılar. 11 Ocak 1921 yılında 1. İnönü muharebesi zaferle sonuçlandı. Yunan ordusu kuzeyde İnönü, güneyde Afyon hattı olmak üzere her iki taraftan da geri çekildi. 20 Ocak 1921 yılında Anayasa görevi gören Teşkîlât-ı Esâsîye Kanunu çıkartıldı. Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu belirten kanun ülkeye resmen Türkiye Devleti adını vermekteydi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti tarafından nasıl yönetileceği bildiriyor ve padişahın neredeyse tüm yetkilerini TBMM'ye devrediyordu. Mustafa Kemal'in ısrarıyla padişahın adının hiç geçmediği kanunla ilgili tartışmalarda Mustafa Kemal saltanat ve hilafetin ilke olarak kabul edildiğini ancak bu kurumların ayrıcalıklarını tanımlamamanın daha iyi olacağını belirtmiştir. Anayasa ile ayrıca meclis tarafından teker teker seçilecek bir bakanlar kurulu bir başbakan seçecekti, gündelik işlerle ilgilenen bu göreve Fevzi paşa getirildi. Mustafa Kemal paşa meclis başkanı olarak hükûmetin başında kaldı. Ardından 7 Şubat 1921 yılında da Resmi gazete ilk mecmuası yayınlandı. 23 Şubat 1921 yılında Türk ordusunun savunması sonucunda Ardahan ile Çıldır, Ermeni ve Gürcü işgalinden kurtuldu. Anadolu’da Türk ordusunun savunmasıyla beraber 1 Mart 1921 yılında Damal ve Hanak Gürcü işgalinden, 2 Mart 1921 yılında Posof, Gürcü ve Ermeni işgalinden, 7 Mart 1921 yılında Kadirli, Fransız işgalinden, Artvin,Ardanuç,Borçka ve Şavşat, İngiliz ve Gürcü işgalinden, 11 Mart 1921 yılında Arhavi, İngiliz ve Gürcü işgalinden,12 Mart 1921 yılında Hopa, İngiliz ve Gürcü işgalinden kurtuldu. Akabinde 16 Mart 1921 yılında Sovyet Rusya ile TBMM Hükûmeti arasında Moskova Antlaşması'nın imzalandı. 22 Mart 1921 yılında da Kuva-i Milliye birliklerinin savunması sonucunda Fransız birlikleri Feke'den çekildi. 23 Mart 1921 yılına gelindiğinde 2. İnönü muharebesi başladı. Birinci İnönü Muharebesi'nden kazanç sağlayamayan ve Türk kuvvetlerinin güçlenmesine imkân vermeden imhasını sağlamak, Eskişehir ve Afyon stratejik bölgesini ele geçirmek, Sevr Antlaşması hükümlerini zorla Millî Hükûmete kabul ettirmek maksadıyla Yunan orduları saldırıya geçti. 28 Mart 1921 yılında Türk ordusunun savunması sonucu Fransız birlikleri Düziçi ve Bahçe'den geri çekildi. 1 Nisan 1921 yılına gelindiğinde 2. İnönü muharebesi sona erdi. Yunan kuvvetleri Türk birlikleri karşısında yenilgiye uğramış ve işgal ettiği topraklardan geri çekildi. 2. İnönü muharebesi tekrar Türk kuvvetlerinin zaferiyle sonuçlanmış ve bir yandan da Kuva - i Milliye birliklerinin savunması sonucunda aynı gün Fransız birlikleri de Karaisalı'dan geri çekilmiştir. 11 Nisan 1921 yılında Türk ordusunun savunması sonucu Fransız birlikleri Urfa'dan geri çekildi. 3 Mayıs 1921 yılında da Türk ordusunun savunması sonucunda Kaynarca, Yunan işgalinden kurtuldu. 21 Haziran 1921 yılında Türk ordusunun başlıca malzeme sevkiyat kanalı İnebolu limanının Yunan muhribi Kilkis ve destroyer Panthir tarafından bombalandı. Aynı gün Fransız birlikleri de Zonguldak'tan geri çekildi. Anadolu’da savunma ve kurtuluş mücadelesi devam ederken, 30 Haziran 1921 yılında Ankara'da Himaye-i Etfal Cemiyeti günümüzdeki adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu. 10 Temmuz 1921 yılına gelindiğinde Kutahya - Eskişehir muharebeleri başladı. Yunan ordusu İnönü, Eskişehir, Afyon ve Kütahya arasındaki çizgide yer alan Türk mevzilerine saldırarak buraları işgal etmek ve Ankara'ya kadar ilerlemek istiyordu. Takviye birliklerle iyice güçlenen Yunan ordusu saldırı başlattı. Yunanlıların yaptıkları saldırılarla Türk ordusunu geri çekilmeye zorladı. Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusunun Sakarya Irmağı'nın doğusuna kadar çekilmesini emretti. 20 Temmuz 1921 yılında da Kütahya - Eskişehir muharebesi sona erdi. Bu savaşlar sonunda Eskişehir, Kütahya, Afyon gibi büyük stratejik bölgeler kaybedildi. 5 Ağustos 1921 yılında TBMM'de oybirliği ile kabul edilip çıkarılan yasaya göre Mustafa Kemal, TBMM orduları başkomutanlığına getirildi. Ardından Tekalif-i Milliye kararları yayınlandı. 22 Ağustos 1921 yılına gelindiğinde Sakarya Meydan muharebesi başladı. 13 Eylül 1921 yılında Sakarya Muharebesi sonucunda Yunan ordusunun gücü tükenmiş buna karşı olarak Türk ordusu ani bir taarruzla Yunan ordusunu Sakarya Nehri'nin doğusundan çıkarmayı başarmıştır. Sakarya Meydan Muharebesi Türk ordusunun zaferi ile sona erdi. Hemen ardından da İtalyan birlikleri Anadolu'yu terk etti. 19 Eylül 1921 yılında TBMM tarafından Mustafa Kemal'e Mareşallik rütbesine terfi etti ve Gazi ünvanı verildi. 13 Ekim 1921 yılında Ankara Hükûmeti ile Güney Kafkas Cumhuriyetleri arasında Kars Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmayla beraber Türkiye'nin doğu sınırı tamamen güvenlik altına alındı. 20 Ekim 1921 yılında da Fransa ile TBMM hükümeti arasında Ankara Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Fransa TBMM Hükûmeti'ni tanıdı. Hatay dışında, Türkiye'nin bugünkü güney sınırı çizildi. Antlaşma sayesinde güney cephesi güvenli duruma geldiğinden buradaki Türk birlikleri de Batı Cephesi'ne kaydırıldı. İtalyanlar ise, Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra Güney Ege ve Akdeniz bölgelerinde tutunamayacaklarını anlayarak 1921 yılı sonuna kadar işgal ettikleri yerlerden çekilmesi karara bağlandı. 23 Ekim 1921 yılında İngiltere ile TBMM Hükümet arasında yapılan antlaşmayla İngiltere, Ankara'yı tanıdı. Bu antlaşma çerçevesinde esirlerin serbest bırakılması kararlaştırıldı. Ardından 15 Kasım 1921 yılında Fransız birlikleri Islahiye'den geri çekildi. 7 Aralık 1921 yılında İngiliz birlikleri Kilis'ten geri çekildi. 25 Aralık 1921 yılında da Fransız birlikleri Antep'ten geri çekildi.

Takvimler 3 Ocak 1922 tarihini gösterdiğinde Fransız birlikleri Mersin'den geri çekildi. Ardından da 5 Ocak 1922 yılında Fransız birlikleri Adana, Ceyhan ve Tarsus'tan, 7 Ocak 1922 yılında Osmaniye'den, 8 Ocak 1922 yılında Erzin'den, 9 Ocak 1922 yılında Dörtyol'dan geri çekildi. 26/30 Ağustos 1922 yılları arasında Büyük taaruz başladı. 27 Ağustos 1922 yılında Afyonkarahisar ve Sincanlı' Yunan işgalinden kurtuldu. 30 Ağustos 1922 yılında da Başkomutanlık meydan muharebesi ile Yunan ordusunun büyük bölümü etkisiz hale getirildi. Ardından Kütahya, Altınyayla ve Demirci, 31 Ağustos 1922 yılında ise Banaz ve Sivaslı' Yunan işgalinden kurtuldu. Akabinde1 Eylül 1922 yılında Başkomutan Mustafa Kemal bir bildiri yayımlayarak ordulara şu emrini verdi: "Bütün arkadaşlarımın Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri verileceğini göz önüne alarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü, yiğitlik ve yurtseverlik kaynaklarını yarışırcasına esirgemeden vermeye devam eylemesini isterim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri." Ardından Uşak, Seyitgazi, Gediz ve Kiraz Yunan işgalinden kurtuldu. 2 Eylül 1922 yılında Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordusu Uşak'ı geri aldı ardından Yunan Başkomutanı General Nikoalos Trikopis esir edildi. Ardından da Eskişehir, Karahallı, Ulubey ve Dursunbey Yunan işgalinden kurtuldu. Daha sonra Türk ordusunun yaptığı savunmalar sonucunda 3 Eylül 1922 yılında Eşme, Ödemiş, Selendi, Tavşanlı, Emet, Güney, Buharkent, Bigadiç, Horsunlu, 4 Eylül 1922 yılında Bilecik, Bozüyük, Söğüt, Buldan, Bayındır, Tire, Simav, Kula ve Sarıgöl, 5 Eylül 1922 yılında Kuyucak, Nazilli, Sultanhisar, Kınık, Sındırgı, Susurluk, Pazaryeri, Domaniç, Alaşehir, Gördes ve Salihli, 6 Eylül 1922 yılında Balıkesir, Balya, Gönen, Savaştepe, Kepsut, Söke, İnegöl, Yenişehir, Akhisar, Ahmetli, Gölmarmara, 7 Eylül 1922 yılında Aydın, İncirliova, Germencik, Kuşadası, İvrindi, Torbalı, Saruhanlı ve Turgutlu, 8 Eylül 1922 yılında da Manisa, Selçuk, Kemalpaşa, Burhaniye, Havran, Edremit Yunan işgalinden kurtuluşu. Akabinde 9 Eylül 1922 yılında Mustafa Kemal komutasındaki Türk ordusu İzmir'e girdi ve İzmir yunan işgalinden kurtarıldı.10 Eylül 1922 yılında Orhangazi 11 Eylül 1922 yılında Bursa, Gemlik, Orhaneli, Seferihisar ve Foça, 12 Eylül 1922 yılında Sandıklı, Haymana, Mudanya, Kırkağaç ve Urla, 13 Eylül 1922 yılında Soma'nın Yunan işgalinden kurtuldu. Aynı gün Büyük İzmir Yangını meydana geldi. Basmane'de başlayan yangın ve dört gün sürerek İzmir şehir merkezini geniş ölçüde tahrip etti. 15 Eylül 1922 yılında Ayvalık, 16 Eylül 1922 yılında Çeşme, 17 Eylül 1922 yılında daBandırma Yunan işgalinden kurtuldu. 18 Eylül 1922 yılına gelindiğinde Mustafa kemal'in komutasındaki Türk ordusu yaptığı harekatlar sonunda Batı Anadolu'daki Yunan ordu birlikleri denize döküldü. Aynı gün Erdek, Biga, Çan, Karaburun ve Mahmudiye Yunan işgalinden kurtuldu. 20 Eylül 1922 tarihine gelindiğinde Mihalıççık ve Sivrihisar'ın Yunan işgalinden kurtuldu. Balkan Savaşı'nda Yunanistan'ın eline geçmiş bulunan Bozcaada'nın alındı. 21 Eylül 1922 yılında Ayvacık, 22 Eylül 1922 yılında Emirdağ, 24 Eylül 1922 yılında Bolvadin ve Çay'ın Yunan işgalinden kurtuldu. Balkan Savaşı'nda Yunanistan'ın eline geçmiş bulunan Gökçeada'da alındı. 25 Eylül 1922 yılında da Lapseki Yunan işgalinden kurtuldu. 3 Ekim 1922 yılına gelindiğinde TBMM, İngiltere, Fransa ve İtalya arasında Mudanya mütarekesi görüşmelerine başlandı.11 Ekim 1922 yılında da TBMM, İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalanan Mudanya Ateşkes Antlaşması'yla savaş sona ermiştir. Yunanlılar görüşmelere katılmamış, İtalya vekaleten onları temsil etmiştir. Bu antlaşmanın hükümlerine göre Türk ve Yunan orduları arasındaki savaş bitmiştir. Doğu Trakya TBMM'ye teslim edilmiş ve barış antlaşması imzalanana kadar Türkiye Büyük Millet Meclisinin burada en fazla 8000 kişilik bir jandarma kuvvetini bulundurmasına onay verilmiştir. Boğazlar ve İstanbul TBMM hükûmetinin yönetimine bırakılmıştır. Barış antlaşması yapılana kadar İtilaf Devletleri'nin İstanbul'da kalması karara bağlanmıştır. Bu arada 1 Kasım 1922 yılında TBMM, Osmanlı saltanatını lağvedip Vahdettin'i tahttan indirerek İstanbul hükûmetinin hukuki varlığına son vererek saltanatı kaldırdı. 20 Kasım 1922 yılında İsviçre'nin Lozan kentinde Lozan görüşmeleri başladı. Görüşmelere Türkiye'yi temsilen İsmet İnönü katılmıştır.

Takvimler 4 Şubat 1923 tarihini gösterdiğinde ilk yapılan Lozan kongresinde yapılan görüşmeler anlaşmazlıkla sonuçlanmıştır. 17 Şubat 1923 yılında da İzmir'de iktisat kongresi başladı. Takvimler 4 Mart 1923 yılını gösterdiğinde İzmir’de İktisat Kongresi yapıldı. 27 Mart 1923 yılında Mustafa Kemal’e Afganistan emiri Emanullah Han tarafından, gösterdiği başarılar nedeniyle ortası altın olan Aliyulala nişanı verildi. 8 Nisan 1923 yılında Yayımlanan Dokuz Umde ile Gazi Mustafa Kemal yeni rejimin temelini oluşturacak olan Halk Fırkası'nın temellerini attı. 23 Nisan 1923 yılında İsviçre'nin Lozan kentinde 2. Kez Lozan görüşmeleri başladı. Görüşmeye TBMM hükümetini temsilen İsmet İnönü, Rıza Nur bey ve Hasan bey katılmıştır. 24 Temmuz 1923 yılında Lozan konferansında yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanmış ve Lozan antlaşması imzalanmıştır. Lozan Antlaşması'nda 20 Ekim 1921'de Fransızlarla yapılan Ankara Antlaşması'ndaki güney sınırı aynen korunmuş, Irak sınırı çizilememiş ve 9 ay içinde çözülmesi kararlaştırılmıştır. Meriç Nehri Yunanistan ile olan sınır kabul edilmiş, Karaağaç ve çevresi savaş tazminatı olarak Türkiye'ye verilmiştir. Ege Denizi'ndeki Bozcaada ve Gökçeada Türkiye'ye verilmiş, Yunanistan'ın elinde kalan Anadolu'ya yakın adaların silahsızlandırılmasına karar verilmiştir. Kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır. 1845'ten Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar olan Osmanlı İmparatorluğu'nun borçları sermaye üzerinden yeniden hesaplanarak azaltılmış, Borçlar Osmanlı'dan ayrılan devletlere gelirlerine orantılı olarak bölüştürülmüştür. Türkiye'nin borçları Türk parası veya Fransız frangı üzerinden ödeme teklifi kabul edilmiştir. Lozan ile Boğazlardan serbest geçiş sağlanmış, Boğazlar Komisyonu kurulmuş, Boğazlar ve civarının askersiz hâle getirilmesi sağlanmıştır. İstanbul'da yaşayan Rumlarla Batı Trakya'da yaşayan Türkler hariç Türkiye'deki bütün Rumlarla Yunanistan'daki bütün Türklerin yer değiştirmesi onaylanmıştır. Bu antlaşma ile Sevr Antlaşması yürürlükten kalkmış, Türkiye Lozan Antlaşması temelleri üzerine kurulmuştur. 11 Ağustos 1923 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal ikinci TBMM'ın yaptığı seçimle meclis başkanı seçildi. 23 Ağustos 1923 yılında da İmzalanan Lozan antlaşması TBMM tarafından onaylandı. Müttefik birlikleri Lozan Antlaşması çerçevesinde İstanbul'dan ayrıldılar. 9 Eylül 1923 yılında Mustafa Kemal Cumhuriyet Halk Fırkası'nı kurdu. 23 Eylül 1923 yılında Lozan antlaşması çerçevesinde Son Müttefik birlikleri de İstanbul'dan ayrıldı. 13 Ekim 1923 yılında Ankara Türkiye'nin başkenti ilan edildi. 28 Ekim 1923 yılında Mustafa Kemal, Çankaya'da İsmet Paşa ve bazı kimseleri toplantıya çağırdı ve "Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz.” diyerek kararını açıkladı. 29 Ekim 1923 yılında da Cumhuriyet ilan edildi. Türkiye Devleti’nin yönetim şekli Cumhuriyet oldu. Mustafa Kemal, yapılan cumhurbaşkanlığı seçimiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde İsmet İnönü, Fethi Okyar ve Celâl Bayar başbakanlık yapmış, bu dönem içerisinde en fazla süre görevde kalan ve en fazla hükûmet kuran isim İsmet İnönü olmuştur. 21 Kasım 1923 yılında Kurtuluş Savaşı'nda göstermiş olduğu olağanüstü başarıları nedeniyle Mustafa Kemal’e TBMM tarafından pirinç alaşımlı İstiklal madalyası takdim edildi.

Takvimler 3 Mart 1924 tarihini gösterdiğinde TBMM tarafından Tevhid- Tedrisat kanunu kabul edildi. 3 Mart 1924 tarih ve 430 Kanun Numarası ile kabul edilmiş olan ve ülkedeki bütün eğitim kurumlarının Maarif Vekâleti'ne yani günümüzde Türkiye Cumhuriyeti Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlanmasını öngören yasadır. Aynı tarihte kabul edilen yasa ile Halifelik kaldırılmış, Ankara'da Şerriye ve Evkaf Vekaleti yani günümüzdeki Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. 26 Ağustos 1924 yılında İstanbul'da Türkiye İş Bankası kuruldu. Ardından da 17 Kasım 1924 yılında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Mustafa Kemal Paşa'nın eski silah ve dava arkadaşları olan Kâzım Karabekir, Rauf (Orbay) Bey, Ali Fuat (Cebesoy) Paşa, Refet (Bele) Paşa ve Adnan (Adıvar) Bey’in öncülüğünde, kurulmuştur. Parti Cumhuriyet tarihinde ilk muhalefet partisi niteliğindedir. Parti tüzüğünde cumhuriyet ilkesinin, liberalizmin ve demokrasinin benimsendiği belirtilirken aynı zamanda dini inançlara da saygılı olunduğu açıklanmıştır.

Takvimler 13 Şubat 1925 tarihini gösterdiğinde Şeyh Sait ayaklanması patlak verdi. 16 Şubat 1925 yılında Türk hava Kurumu kuruldu. Ardından 17 Şubat 1925 yılında Aşar vergisi kaldırıldı. Aşar vergisinin getirdiği gelir devletin giderlerinin yüzde otuzuna yaklaşmasına rağmen, köylünün rahatlatılması ve üretimin arttırılması amacıyla bu vergi kaldırılmıştır. 25 Şubat 1925 yılında TBMM’de dinin siyasete alet edilmemesi hakkında kanun kabul edildi. 4 Mart 1925 yılında da TBMM’de Takrir-i Sükun kanunu kabul edildi. 31 Mart 1925 yılında Doğuda başlayan Şeyh Sait isyanı Türk birlikleri tarafından bastırıldı. 1 Nisan 1925 yılına geldiğinde Anadolu Sigorta kurumu kuruldu. 5 NİSAN 1925 yılında Şeker fabrikalarının kurulması ile ilgili kanun TBMM’de kabul edildi. 17 Nisan 1925 yılında Ankara – Yahşihan demiryolu işletmeye açıldı. 19 Nisan 1925 yılında Cumhuriyet’in ilanı olan 29 Ekim gününün milli bayram olması hakkında kanıun TBMM’de kabul edildi. 22 Nisan 1925 yılında TBMM’de Ticaret ve sanayi odaları kanunu kabul edildi. Kadastro kanunu kabul edildi. 1 Mayıs 1925 yılına gelindiğinde Türkiye Sanayi ve Maadin Bankası kuruldu. 5 Mayıs 1925 yılında Ankara'da Orman Çiftliği (Atatürk Orman Çiftliği) kuruldu. Akabinde 20 Mayıs 1925 yılında Türk hava kurumunu kurması nedeniyle Mustafa Kemal’e Türk Hava Kurumu tarafından platin Murassa nişanı verildi. 1 Ekim 1925 yılına gelindiğinde Bursa dokuma fabrikası açıldı. 5 Kasım 1925 yılında Ankara'da Hukuk Fakültesi açıldı. 23 Kasım 1925 yılında Şura-i Devlet (Danıştay) kuruldu. 25 Kasım 1925 yılında da TBMM tarafından Şapka Kanunu kabul edildi. Bu kanunla TBMM üyelerine ve devlet memurlarına şapka giyme mecburiyeti getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir davranıştan men edildi. 30 Kasım 1925 yılında Tekkelerin, zaviyelerin ve türbelerin kapatılması kanunu TBMM'de kabul edildi. 13 Aralık 1925 yılında da Tekke, Zaviye ve Türbeler TBMM'de kabul edilen "Tekkelerin, zaviyelerin ve türbelerin kapatılması kanunu" Resmi gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girerek Tekkeler, Zaviye ve Türbeler kapatıldı. 26 Aralık 1925 yılında ise TBMM tarafından çıkarılan kanunla Uluslararası takvim ve saat kabul edildi.

Takvimler 1 Ocak 1926 tarihini gösterdiğinde Uluslararası takvim ve saat kullanılmaya başlandı. 17 Şubat 1926 yılında İsviçre Medeni Kanunu'ndan tercüme edilip düzenlenerek oluşturulan Medeni Kanun TBMM tarafından kabul edildi. 1 Mart 1926 yılında 1889 İtalyan Zanerdelli Kanunu örnek alınarak hazırlanan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu TBMM tarafından kabul edilerek yürürlüğe konuldu. 3 Mart 1926 yılında TBMM'de "Hakimler Kanunu" kabul edildi. 17 Mart 1926 yılında TBMM'de "Demir Sanayinin Tesisine Dair Kanun" kabul edildi. 22 Mart 1926 yılında "Memurin Kanunu" TBMM'de kabul edildi. 24 Mart 1926 yılında da Türkiye'de petrol arama ve işletilmesinin devletçe yönetilmesini öngören kanun TBMM'de kabul edildi. 1 Nisan 1926 yılında TBMM.'de "Zafer Bayramı Kanunu" ile 30 Ağustos günü bayram olarak kabul edildi. 10 Nisan 1926 yılında "İktisadi Müesseselerde Mecburi Türkçe Kullanılması Hakkında Kanun" TBMM'de kabul edildi. 22 Nisan 1926 yılında "Borçlar Kanunu" TBMM'de kabul edildi. 23 Nisan 1926 yılında Samsun - Kavak Demiryolu işletmeye açıldı. 26 Nisan 1926 yılında Ankara'da Devlet İstatistik Enstitüsü kuruldu. 13 Mayıs 1926 yılında TBMM'de "Sıtma Mücadelesi Kanunu" kabul edildi. 22 Mayıs 1926 yılında TBMM'de "Emlak ve Eytam Bankası Kanunu" kabul edildi. 26 Mayıs 1926 yılında "Mücadele-i Milliye'ye İştirak Etmeyen Memurin Hakkında Kanun" TBMM'de kabul edildi. 31 Mayıs 1926 yılında TBMM'de "İskan Kanunu" kabul edildi. 2 Haziran 1926 yılında TBMM'de Genel Nüfus Sayımı konulu kanun kabul edildi. 5 Haziran 1926 yılında da Musul sorunu patlak vermiş ve I. Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra Irak'ta İngilizlere bağlı bir yönetim kurulmuş, bu ülke İngiliz mandası altına alınmıştı. Musul, nüfusunun çoğunun Türk olması sebebiyle Mîsâk-ı Millî dâhilindeydi. Ancak İngilizler zengin petrol yataklarının bulunduğu bölgeyi bırakmaya yanaşmamışlar, Lozan Barış Antlaşması sırasında bu konuda bir sonuç alınamamış, sorunun daha sonra Türkiye ve İngiltere arasında çözülmesine karar verilmişti ve sorun Milletler Cemiyeti'ne götürülmüştür. Milletler Cemiyeti de Türkiye-Irak sınırını çizmiş ve Musul bölgesini Irak tarafında bırakmıştır. Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkan Türk ordusu hırpalanmış, Musul-Kerkük üzerine askerî harekât yapma imkânı ortadan kalkmıştı. Bu nedenle İngilizlerle imzalanan Ankara Antlaşması gereğince bazı maddi çıkarlar karşılığı, Milletler Cemiyeti'nin öngördüğü sınırı kabul etmiştir. 16 Haziran 1926 yılında Mustafa Kemal'e suikast girişimi planlanmış, suikastı planlayanlardan Sarı Efe Edip'in İstanbul'a gitmesi ve Mustafa Kemal'in bir gün gecikmesi nedeniyle başarıya ulaşamamışlar, aynı gün Ziya Hurşit, Laz İsmail, Gürcü Yusuf ve Çopur Hilmi yakalandı. Ardından da Sarı Efe Edip ve Aleaddin Bey de İstanbul'da yakalandı. İzmir'de kurulan İstiklal Mahkemeleri'nde 13 kişi idama mahkûm edildi. 4 Ekim 1926 yılında TBMM tarafından kabul edilen medeni kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunla Türk aile hayatı yeniden düzenlenmiş; tek kadınla evlilik, resmî nikâh esası getirilmiş, miras konusunda eşitlik sağlanmıştır.

Takvimler 10 Nisan 1927 tarihini gösterdiğinde Yerköy-Kayseri Demiryolu işletmeye açıldı. 23 Mayıs 1927 yılında Ankara'da Devlet Demiryolları ve Limanları İdare-i Umumiyesi kuruldu (TCDD) 1 Haziran 1927 yılında Devlet Demiryolları ve Limanları İdaresi kuruldu. 16 Haziran 1927 yılında TBMM’de Yedek Subaylarla ilgili kanun kabul edildi. 18 Haziran 1927 yılında TBMM’de “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu” kabul edildi. 20 Haziran 1927 yılında TBMM’den “Ziraat ve Baytar Enstitüleri ile Ali Mektepleri Tesisine ve Ziraat Tedrisatının Islahına Dair kanun” kabul edildi. 21 Haziran 1927 yılında TBMM’de “Küçükleri Muzır Neşriyattan Korumu Kanunu” kabul edildi. 27 Haziran 1927 yılında TBMM’de “Umumi Müfettişlikler Teşkiline Dair Kanun” kabul edildi. 20 Ekim 1927 tarihine gelindiğinde Mustafa Kemal, Ankara'da toplanan CHF ikinci kurultayında Kurtuluş Savaşı'nı ve Cumhuriyet'in kuruluşunu anlatan Nutuk'u okudu. 28 Ekim 1927 yılında Türkiye’de birinci genel nüfus sayımı yapıldı. Sayım sonuçlarına göre Türkiye nüfusu 13.648.270 kişi olarak açıklandı. 1 Kasım 1927 yılında Mustafa Kemal TBMM tarafından 2. Kez Cumhurbaşkanlığına seçildi. 6 Kasım 1927 yılında da Bünyan Mensucat Fabrikası açıldı.

Takvimler 16 Ocak 1928 tarihini gösterdiğinde TBMM, Ticaret ve Ziraat vekaletlerinin İktisat Vekaleti olarak birleştirilmesini sağlayan kanun kabul edildi. 29 Ocak 1928 yılında Hristiyanlık propagandası ile öğrencilere zararlı olan Bursa Amerikan Kız Koleji Bakanlar Kurulu Kararı ile kapatıldı. 31 Ocak 1928 yılında Türk Maarif Cemiyeti kuruldu 10 Nisan 1928 yılında TBMM tarafından yapılan anayasa değişikliğiyle anayasadan devletin dininin İslam olduğu hükmü ve TBMM'nin görev ve yetkilerinden söz eden 26. maddeden dinî hükümlerin yerine getirilmesi ibaresi çıkarıldı. Ayrıca, milletvekillerinin ve cumhurbaşkanının yeminlerinde kullanılan "vallahi" sözcüğü çıkarıldı. 19 Mayıs 1928 yılında TBMM'de "Yüksek Mühendis Mektebi Kanunu" kabul edildi. 20 Mayıs 1928 yılında TBMM tarafından 1288 numaralı "Uluslararası rakamların kabulü' kanun kabul edildi. 27 Mayıs 1928 yılında Ankara'da Merkez Hıfsısıhha Enstirüsü açıldı 28 Mayıs 1928 yılında Millet Mekteplerinin açılması kanunu kabul edildi. Akabinde de Türk Vatandaşlığı Kanunu kabul edildi. 1 Haziran 1928 yılına gelindiğinde Uluslararası rakamlar kullanılmaya başlandı. 2 Eylül 1928 yılında Kütahya - Tavşanlı Demiryolu işletmeye açıldı. 1 Kasım 1928 yılında TBMM yeni Türk harflerinin kabulüne ilişkin kanunu kabul etti. Kanunun kabulünden sonra halka okuma yazma öğretmek amacıyla Millet Mektepleri kurulması için karar verildi. 4 Kasım 1928 yılında da Mustafa Kemal'e "Başöğretmen" ünvanı verildi.

Takvimler 1 Ocak 1929 yılını gösterdiğinde Millet mektepleri açıldı. 4 Mart 1929 yılında Takrir-i Sükun kanunu kaldırıldı. 9 Nisan 1929 yılında TBMM’de “Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu” kabul edildi. 24 Nisan 1929 yılında İcra ve İflas Kanunu kabul edildi. 13 Mayıs 1929 yılında TBMM’de “Ticaret Kanunu” kabul edildi. 1 Haziran 1929 yılında Türk harfleri devlet işlerinde zorunlu olarak kullanılmaya başlandı.10 Haziran 1929 yılında TBMM’de “Yol ve Köprü Yapımına Dair Kanun” kabul edildi. 1 Temmuz 1929 yılında Ankara ile İstanbul arasında ilk şehirlerarası telefon haberleşmesi başladı. 5 Ağustos 1929 yılında Gazi Mustafa Kemal trenle Ankara’dan İstanbul’a geldi. 1 Eylül 1929 yılında Okullarda Arapça ve Farsça dersler kaldırıldı. 2 Eylül 1929 yılına gelindiğinde Türkiye’de ilk kez Güzellik yarışması yapıldı. Yarışmada İlk seçilen Türk kraliçe Feriha Tevfik oldu. 9 Eylül 1929 yılında Fevzipaşa - Gölbaşı demiryolu açıldı. 25 Ekim 1929 yılında da İlk uluslararası hava postası İstanbul-Berlin arasında başladı.

Takvimler 30 Ocak 1930 tarihini gösterdiğinde Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti kuruldu. 1 Şubat 1930 yılında Kayseri - Şarkışla Demiryolu işletmeye açıldı. Aynı gün TBMM. 'de de "İstatistik Umum Müdürlüğünün Vazife ve Selahiyetleri Hakkında Kanun" kabul edildi. 20 Şubat 1930 yılında Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu kabul edildi. 3 Nisan 1930 yılında Kadınlara yerel seçimlerde seçme ve aday olma hakkı verildi. 24 Nisan 1930 yılında TBMM'de "Umumi Hıfzısıhha Kanunu" kabul edildi. 22 Mayıs 1930 yılında 1632 sayılı Askeri ceza kanunu TBMM'de kabul edilerek yasalaştı. 9 Haziran 1930 yılında TBMM'de "Tütün İnhisarı Kanunu" kabul edildi. 11 Haziran 1930 yılında TBMM'de "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu" kabul edildi. 18 Temmuz 1930 yılında Ankara Etnoğrafya Müzesi halka açıldı. 12 Ağustos 1930 yılında da İsmet Paşa'nın hükûmetine alternatifleri sunmak amacıyla çok partili demokratik hayata kavuşmak için Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yakın arkadaşı Fethi Bey'e Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurdurttu. 17 Kasım 1930 yılında Gericilerin partiyi kullanmaları korkusu ve partinin Mustafa Kemal'i hedef almasından dolayı Serbest Cumhuriyet fırkası feshedildi. 23 Aralık 1930 yılında da Menemen'de İnkılaplar aleyhine şeriat yanlısı bir grup ayaklandı. Öğretmen yedek subay Fehmi Kubilay şehit edildi.

Takvimler 15 Mart 1931 tarihini gösterdiğinde Gölbaşı - Malatya Demiryolu işletmeye açıldı. 23 Mart 1931 yılında "Türkiye'de İlk Tahsillerini Mektepte Yapacak Türk Vatandaşı Çocukların Türk Mekteplerine Girmelerine Dair, 23 Eylül 1911 Tarihli Tedrisat-ı İptidaiye Kanunu'na Müzeyyel Kanun" TBMM'de kabul edildi. 26 Mart 1931 yılında TBMM tarafından çıkarılan 1288 sayılı kanunla önceden kullanılan arşın, endaze, okka gibi ölçü birimleri kaldırılarak bu ölçülerin yerine uzunluk ölçüsü olarak metre, ağırlık ölçüsü olarak kilo kabul edildi. Yapılan değişikliklerle ülkede ölçü birliği sağlandı. 12 Nisan 1931 yılında Ankara'da Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti yani günümüzdeki adıyla Türk Tarih Kurumu kuruldu. 4 Mayıs 1931 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal TBMM tarafından 3. Kez Cumhurbaşkanlığına seçildi. 3 Ekim 1931 yılında Ankara'da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kuruldu. 10 Mayıs 1931 yılında Laiklik, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık ilkeleri Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası'nın programına alındı. 25 Temmuz 1931 yılında TBMM'de "Matbuat Kanunu" kabul edildi.12 Kasım 1931 yılında Türk Ordusu'na verdiği hizmetler nedeniyle Mustafa Kemal’e Sadakat Gümüş hizmet nişanı verildi. 29 Aralık 1931yılında da TBMM'de "Gümrük ve İnhisarlar Vekaleti İhdasına dair Kanun" kabul edildi. TBMM'de "Ziraat Vekaleti Teşkiline Dair Kanun" kabul edildi.

Takvimler 1 şubat 1932 tarihini gösterdiğinde Polis Teşkilat Kanunu kabul edildi. 19 Şubat 1932 yılında Ankara'da Türkiye'nin ihtiyaçlarına ve yapısına uygun olarak Halkevleri kuruldu. 1 Mayıs 1932 yılında Ankara'da Milli Sanayi Sergisi açıldı.12 Temmuz 1932 yılında Mustafa Kemal'in talimatıyla Türk dili tetkik cemiyeti kuruldu. 18 Temmuz 1932 yılında Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu. 31 Temmuz 1932 yılında Türkiye Güzellik Karliçesi Keriman Halis Belçika'da yapılan güzellik yarışmasında Dünya Güzellik Kraliçesi seçildi. 13 Kasım 1932 yılında Dr. Müfide Kazım ilk kadın Hükümet Tabibi oldu. 12 Aralık 1932 yılında da Adile Ayda ilk kadın Dışişleri memuru seçildi. Böylece kadınlar bu dönemde büyük ölçüde diplomatik ve hizmet işlerinde mesleki haklara ve başarılara sahip oldu.

Takvimler 1 Ocak 1933 tarihini gösterdiğinde Önceden kullanılan arşın, endaze, okka gibi ölçü birimleri kaldırılarak bu ölçülerin yerine uzunluk ölçüsü olarak metre, ağırlık ölçüsü olarak kilo kullanılmaya başlanmıştır. 3 Şubat 1933 yılında İstanbul - Ankara arasında ilk uçak seferi denemesi yapıldı. 15 Nisan 1933 yılında Samsun - Çarşamba Demiryolu işletmeye açıldı. 22 Nisan 1933 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile, Osmanlı Düyunu Umumiyesi hamilleri (alacaklılar) arasında, Paris'te borçların saptanması ve ödeme şekli hakkında anlaşma imzalandı. 20 Mayıs 1933 yılında İstanbul'da Devlet Havayolları kuruldu 31 Mayıs 1933 yılında TBMM'de "İstanbul Darülfünunu'nun Ilgasına ve Maarif Vekaletince Yeni Bir Üniversite Kurulmasına Dair Kanun" kabul edildi. 10 Haziran 1933 yılında Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Kanunu" TBMM'de kabul edildi. 11 Haziran 1933 yılında TBMM'de "Belediyeler Bankası Kanunu" kabul edildi. 11 Temmuz 1933 yılında Sümerbank kuruldu. 14 Eylül 1933 yılında Atatürk, Türk-Yunan yakınlaşması için Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos'u Türkiye'ye davet ederek eski düşmanıyla barışın temellerini attı. Venizelos'un iktidardan düşmesinden sonra bile, Türk-Yunan ilişkileri samimi kalmaya devam etti. Nitekim, Venizelos'un halefi Panayis Çaldaris Atatürk'ü ziyarete geldi ve Türkiye ile Yunanistan arasında Balkan Paktı için bir basamak olan "Samimi Anlaşma Misakı" adında kapsamlı bir pakt imzaladı. 4 Ekim 1933 yılında Gazi Mustafa Kemal Cumhuriyet'in onuncu yıldönümü dolayısıyla tarihi nutkunu söyledi. 17 Ekim 1933 yılında Ankara'da Türkiye ile Romanya arasında Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik ve Uzlaştırma Antlaşması imzalandı. 29 Ekim 1933 yılında Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin onuncu kuruluş yıl dönümü nedeniyle yaptığı konuşmada ülkenin kuruluş temelini ve gelecek vizyonunu yalın bir dille tüm dünyaya ve Türk milletine anlatmıştır. 30 Ekim 1933 yılında Ankara'da Ziraat Okulları ve Yüksek Ziraat Enstitüsü (Ziraat Fakültesi) kuruldu. 4 Kasım 1933 yılında Mustafa Kemal Paşa'nın Selanik'te doğduğu ev müze haline getirildi. 18 Kasım 1933 yılında günümüzdeki haliyle İstanbul Üniversitesi açıldı. 27 Kasım 1933 yılında Belgrad'da Türkiye-Yugoslavya Dostluk, Saldırmazlık, Yargısal Çözüm, Hakemlik ve Uzlaştırma Antlaşması imzalandı. 5 Aralık 1933 yılında da Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.

Takvimler 9 Şubat 1934 tarihini gösterdiğinde Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya arasında Balkan Antantı imzalandı. 3 Mayıs 1934 yılında Kayseri uçak fabrikasında yapılan ilk uçaklardan biri Ankara'ya uçuş gerçekleştirildi. 14 Haziran 1934 yılında TBMM'de "İskan Kanunu" kabul edildi. 21 Haziran 1934 yılında TBMM tarafından çıkarılan Soyadı Kanunu'na göre her Türk, kendi adından başka, ailesinin ortak olarak kullanacağı bir soyadına sahip olacaktı. Bu soyadları Türkçe olacak, ahlâka aykırı ve gülünç adlar soyadı olarak alınamayacaktır. 2 Temmuz 1934 yılında "Basma, Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu" yürürlüğe girdi. 13 Ağustos 1934 yılında Bakırköy bez fabrikası açıldı. 30 Eylül 1934 yılında Keçiborlu'da Kükürt, Isparta'da Gülyağı Fabrikaları açıldı. 19 Ekim 1934 yılında Turhal Şeker Fabrikası açıldı. 20 Kasım 1934 yılında Konya Ereğlisi Bez Fabrikası açıldı. 24 Kasım 1934 yılında TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verilmiştir. 26 Kasım 1934 yılında TBMM tarafından çıkarılan kanunla; Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırıldı. 3 Aralık 1934 yılında TBMM tarafından çıkarılan Bazı kisvelerin giyilemeyeceğine dair kanun ile hangi din ve mezhebe mensup olurlarsa olsunlar ruhanilerin mabet ve ayinler haricinde ruhani giysi taşımaları yasaklanmıştır. Hükûmet her din ve mezhepten uygun göreceği tek bir ruhaniye mabet ve ayin haricinde ruhani kıyafetini taşıyabilmek için müsaade verebilecektir. 5 Aralık 1934 yılında da Kadınlara genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verildi.

Takvimler 2 Şubat 1935 tarihini gösterdiğinde Ayasofya Müzesi halka açıldı. 1 Mart 1935 yılında TBMM'de alınan karara göre Atatürk 4. Defa Cumhurbaşkanı seçildi. İlk kadın milletvekillerinin katıldığı beşinci dönem TBMM çalışmalarına başladı. 3 Mayıs 1935 yılında Ankara'da Türk kuşu günümüzdeki adıyla Türk Hava Kurumu kuruldu. 27 Mayıs 1935 yılında TBMM tarafından çıkarılan bir kanunla, cuma günü olan hafta tatili yerine cumartesi öğleden sonra ve pazar günü hafta tatili olarak belirlenmiştir. 14 Haziran 1935 yılında Ankara'da Etibank, Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kuruldu. "Diyanet İşleri Reisliği Teşkilat ve Vazifelerine Dair Kanun" TBMM'de kabul edildi. TBMM'de "Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Kurulması Hakkında Kanun" kabul edildi. TBMM'de "Elektrik İşleri Etüt İdaresi Teşkiline Dair Kanun" kabul edildi. 24 Haziran 1935 yılında Ankara'da Elektrik İşleri ve Etüd İdaresi kuruldu. 6 Temmuz 1935 yılında Ankara'da Türkiye Şeker fabrikaları açıldı. 16 Eylül 1935 yılında Kayseri bez fabrikası açıldı. 29 Kasım 1935 yılında da Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası açıldı.

Takvimler 9 Ocak 1936 tarihini gösterdiğinde Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Atatürk tarafından açıldı. 20 Ocak 1936 yılında Ankara'da toplanan Endüstri Kongresinde İkinci Beş Yıllık Sanayi Planının esasları kabul edildi. 6 Şubat 1936 yılında Beyaz Olimpiyatlarda ilk kez Türk Bayrağı dalgalandı. 25 Mart 1936 yılında Afyon - Karakuyu, Bozanönü - Isparta Demiryolları işletmeye açıldı. 6 Mayıs 1936 yılında Ankara'da Devlet Konservatuarı kuruldu. 29 Mayıs 1936 yılında Türk Bayrağı Kanunu kabul edildi. 1 Haziran 1936 yılında TBMM'de "Bankalar Kanunu" kabul edildi. 8 Haziran 1936 yılında Sosyal Haklar ve Sosyal Güvenlik açısından ilk önemli adım olan "İş Kanunu" kabul edildi. 20 Temmuz 1936 yılında Montrö Boğazlar Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma ile Boğazlar tamamen Türk hakimiyetine geçti. 11 Ağustos 1936 yılında Berlin Olimpiyatları ile Türkiye Cumhuriyeti ilk altın madalyalarını kazandı. 9 Ekim 1936 yılında Fransa, Suriye'den çekilirken, sancak üzerindeki yetkilerini Suriye'ye terk etmekteydi. Türk hükûmeti durumu kabul etmedi. Cenevre'deki Milletler Cemiyeti toplantısında Fransa ile yapılan görüşmeler netice vermeyince Fransa'ya resmî bir nota verilerek Suriye'ye yapıldığı gibi İskenderun Sancağı'na da bağımsızlık verilmesini istedi. 3 Kasım 1936 yılında Ankara'da Çubuk Barajı açıldı. 6 Kasım 1936 yılında İzmit'de birinci Kağıt ve Karton Fabrikası açıldı. 10 Aralık 1936 yılında da Zonguldak'ta Türk Antrasit Fabrikası açıldı.

Takvimler 27 Ocak 1937 tarihini gösterdiğinde Cenevre'de toplanan Milletler Cemiyeti, Hatay'ın bağımsızlığını kabul etmiş ve bir seçimle nüfus çoğunluğunun tespit edilmesine karar verdi. Atatürk'ün Hatay'ı silah zoruyla alabileceğini düşünen Fransızlar yaptıkları askerî bir anlaşma ile Hatay'da tarafsız bir seçim kabul edilerek bunun için de bir kısım asker gücünün Hatay'a girmesine karar verildi. Kurmay Albay, Şükrü Kanatlı komutasındaki Türk birlikleri, Hatay'a girdi. 4 Şubat 1937 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi açıldı. 5 Şubat 1937 yılında Laiklik, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, İnkılapçılık ilkeleri anayasaya eklendi. 8 Şubat 1937 yılında TBMM'de "Orman Kanunu" kabul edildi. 28 Şubat 1937 yılında Metoroloji Genel Müdürlüğü kuruldu. 3 Nisan 1937 yılında Karabük Demir ve Çelik Fabrikasının temelı atıldı. 4 Haziran 1937 yılında TBMM'de "Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası Kanunu" kabul edildi. 9 Haziran 1937 yılında TBMM'de "Ankara'da Bir Tıp Fakültesi Tesisi Hakkındaki Kanun" kabul edildi. 14 Haziran 1937 yılında Hatay'ın Bağımsızlık Antlaşması Büyük Millet Meclisi tarafından onaylandı. 15 Haziran 1937 yılında İş Kanunu yürürlüğe girdi. 8 Temmuz 1937 yılında İtalya'nın doğu ülkelerini hedef alan istila politikası nedeniyle Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında, İran'da Sadabat Sarayı'nda, Sadabat Paktı imzalanmıştır. Bu pakt ile devletler antlaşma ile dostluk ilişkilerini sürdüreceklerini, Milletler Cemiyeti Paktı ve Briand-Kellog Paktı'na bağlı kalacaklarını, birbirinin iç işlerine karışmayacaklarını, birbirlerine saldırmayacaklarını, ortak çıkarlarıyla ilgili konularda birbirlerine danışacaklarını ve sınırlarının korunmasına saygı göstereceklerini belirtmişlerdir. 17/20 Ağustos 1937 tarihleri arasında Trakya Manevraları yapıldı. Manevra, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak komutasında yapılan askeri tatbikattır. Dönemsel olarak yaklaşmakta olan II. Dünya Savaşı öncesinde hem silahlı kuvvetlerin hazırlık seviyesinin gözden geçirilmesi hem de olası düşman tehditlerine yönelik güç gösterisi olarak gerçekleştirilmiştir. Manevralar devlet yönetim kademesi tarafından üst düzeyde sahiplenilmiş ve başta Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Başbakan İsmet İnönü, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Londra Elçisi Ali Fethi Okyar, Atina Elçisi Ruşen Eşref Ünaydın, Tahran Elçisi Enis Akaygen ve diğer devlet görevlileri ile hükûmet üyelerince yakından takip edilmiştir. Tatbikata Bulgaristan, Fransa, Irak, İngiltere, İran, Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya askeri temsilcileri de katılmıştır. 20 Eylül 1937 yılında Atatürk, Türkiye'nin ilk resim galerisini Dolmabahçe'de açtı. 9 Ekim 1937 yılında Nazilli Basma Fabrikası açıldı. 29 Ekim 1937 yılında Atatürk Ankara'da son defa Cumhuriyet Bayramı törenlerine katıldı. 27 Aralık 1937 yılında da TBMM'de "Denizbank Kanunu" kabul edildi.

Takvimler 14 Ocak 1938 tarihini gösterdiğinde Türkiye-Irak-İran-Afganistan arasında aktedilen "Sadabat Paktı" TBMM'de onaylandı. 1 Şubat 1938 yılında Gemlik Suni ipek Fabrikası açıldı. 2 Şubat 1938 yılında Bursa'da Merinos tekstil Fabrikası açıldı. 30 Mart 1938 yılında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Atatürk'ün hastalığı hakkında ilk resmi bildiriyi yayınladı. 2 Mayıs 1938 yılında Montreux'ta konferansa katılmayan İtalya Montrö antlaşmasına katıldı. 19 Mayıs 1938 yılında Atatürk son defa 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı gösterilerini izledi ve Hatay sorunu ile ilgili olarak -rahatsızlığına rağmen- Güney gezisine çıktı. 20 Haziran 1938 yılında TBMM'de kabul edilen "Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkındaki 2739 Sayılı Kanuna Ek Kanun" ile 19 Mayıs günü "Gençlik ve Spor Bayramı" kabul edildi. 24 Haziran 1938 yılında TBMM, "Toprak Mahsulleri Ofisi Kurulması Hakkında Kanun"u kabul etti. 28 Haziran 1938 yılında TBMM, "Cemiyetler Kanunu"nu kabul etti. 4 Temmuz 1938 yılında Türkiye ve Fransa, Hatay'da eşit sayıda asker bulundurmaları konusunda anlaşma yaptı. Birlikler Hatay'a girdi. 5 Temmuz 1938 yılında Türk birliklerinin tümü Hatay'daki yerlerine konuşlandırıldı. 5 Eylül 1938 yılında Atatürk'ün hastalık durumu hakkında, günlük resmi tebliğlerin yayımına başlandı. 12 Eylül 1938 yılında Bağımsız Hatay Cumhuriyeti kuruldu. (Atatürk'ün ölümünden sonra Hatay 30 Haziran 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ne katıldı.) 17 Ekim 1938 yılında Atatürk hastalığının ağırlaşması üzerine ilk kez komaya girdi. 28 Ekim 1938 yılında Ankara Radyosu yayına başladı 8 Kasım 1938 yılında Atatürk'ün hastalığının ağırlaştığını bildiren raporlar yeniden yayımlanmaya başlandı.

Ve... 10 Kasım 1938 tarihinde saat 09.05'de Mustafa Kemal Atatürk Dolmabahçe'de hayata gözlerini yumdu.

21 Kasım 1938 yılında Atatürk'ün naaşı İstanbul'dan Ankara'ya getirilerek Ankara Etnografya Müzesinde geçici kabrine konuldu. 10 Kasım 1953 yılında da Atatürk'ün naaşı Etnografya müzesinden alınarak Anıtkabir'de ebedi istirahatgahında toprağa verildi.

ATATÜRK'ÜN YAZDIĞI ESERLER

1. Takımın Muharebe Tâlimi, Selanik Asır Matbaası, Selanik, 1908 (Almancadan çeviri).

2. Cumalı Ordugâhı - Süvâri: Bölük, Alay, Liva Tâlim ve Manevraları, Selanik, 1909.

3. Ta’biye ve Tatbîkat Seyahati, Selanik Askeri Matbaası, 1911.

4. Bölüğün Muharebe Tâlimi, 1912 (Almancadan çeviri).

5. Ta’biye Mes’elesinin Halli ve Emirlerin Sûret-i Tahrîrine Dâir Nasâyih, Edirne Sanayi Mektebi Matbaası, 1916.

6. Taʼlîm ve Terbiye-i Askeriyye Hakkında Nokta-i Nazarlar, Edirne Sanayi Mektebi Matbaası, 1916.

7. Zâbit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl, Minber Matbaası, 1918.

8. Nutuk, Türk Tayyare Cemiyeti, Ankara, 1927.

9.
Vatandaş için Medeni Bilgiler, Milliyet Matbaası, İstanbul, 1930.

10. Geometri, 1937.

Atatürk'ün ayrıca, 1915-1918 yılları arasında Anafartalar, Doğu Cephesi ve Karlsbad'daki hatıralarını yazdığı günlükleri de bulunmaktadır.

Kaynak:
WIKIPEDIA (tr.wikipedia.org)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI (ktb.gov.tr)
ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ (atam.gov.tr)


Web Tasarım & Admini: Tuğrulhan Gülay (Coğrafyacı & Coğrafya Öğretmeni)
Web hosting by Somee.com